İftar sofrandan hediye et - İncili Kadın

Şükürler olsun, Ramazan ayının birinci hafta sonuna eriştik. Beden ritmimiz oruca alıştı ve biyolojik olarak tamir süreci başladı. Bilim insanlarının tespitlerine nazaran oruç, hücrelerin yenilenmesi, hasarlı olanların tamir edilmesi, biyolojik yaşımızın aşağı çekilmesi üzere bir çok âlâ şeye sebep olur. Sık sık uzun ömürlü olmanın, sağlıklı yaşamanın, virüs ve bakterilere karşı direnci artırmanın yolları ortasında daima orucu ve az ve sağlıklı beslenmeyi vurguluyoruz. Bu ay da Ramazan orucunu bir fırsat bilerek hazır besinler, karbonhidrat yüklü besinlerden sakınır ve az yersek çok hoş bir yenilenmeyi sağlamamız mümkün olacaktır. Elbette hafif bir beden, toksinlerden arınmış bir vücut, sağlıklı bir zihin ve ruhu da getirecek.

Bol bol sıvı tüketelim, sofralarımızı Rasulullah (s.a.v) ‘ın tavsiyesine uyarak “yeşilliklerle süsleyelim”, ekmek, şeker ve buna emsal besinleri mümkün olduğunca azaltalım ve oruç tutalım. Emin olun onlarca hastalığı önlemiş ve yaşlanma belirtilerini en az 5 yıl ötelemiş olacağız.

SAHUR EN KIYMETLİ ÖĞÜN

Aslında, yanılarak sağlıklı beslenmek, vakit bulamamak, ivedi etmek ya da yorgunluk nedeniyle kimi vakitlerde sahur yapmadan oruç tutmaya çalışıyoruz. Sahur çok kıymetli bir öğündür. Her şeyden kıymetlisi Efendimiz (s.a.v) sahur yemeğinin yenmesini tavsiye etmiştir. Zira başka dinlerde Sahur Yemeği yoktur ve bu Müslümanların Orucunun farklarından biridir. Gündüz orucunu hakkıyla tutabilmek için sahur yemeği ile vücudu desteklemek gereklidir. Enes (r.a.)’den rivâyet edildiğine nazaran, Rasulullah (s.a.v.) : “Sahur yemeği yiyiniz, sahur yemeğinde rahmet vardır” buyurmuştur. O (s.a.v.) sadece sahur sofrasını “Mübarek ğadâ” (kahvaltı) olarak tanımlamıştır. Sahur kesinlikle yenilmelidir. Sahur kadar iftar da çok değerlidir. Rasulullah(s.a.v.), bir yudum su, bir lokma ekmek ile de olsa kesinlikle iftar edilmesini, iftar edilmeksizin iki gün üst üste oruç tutulmamasını söylemiş ve orucu hurma ile, bulunamazsa su ile açmayı tavsiye etmiştir.

Nohutlu Tarhana Çorbası

GEREÇLER

-1 çay bardağı toz tarhana

-1 tatlı kaşığı un

-1 fincan sıvıyağ

-1 yemek kaşığı domates salçası

-1-2 diş sarımsak

-5 su bardağı sıcak su

-1 su bardağı haşlanmış nohut

-1 çay kaşığı tuz

-1 çay kaşığı karabiber

-1 tatlı kaşığı nane

YAPILIŞI

Sarımsakları ince ince doğrayıp yağda kavuralım. Unu, tarhanayı ve naneyi sırasıyla sarımsağa ekleyip kavuralım. Salçayla karıştıralım. Tuz, baharat ve haşlanmış nohutu ek edelim. Suyu karıştıra karıştıra ekleyip 5 – 10 dakika kaynatalım. Afiyet olsun.

Davutpaşa Köftesi

GEREÇLER

-Yarım kilogram kıyma

-2 kuru soğan

-6 dilim bayat ekmek

-2 diş sarımsak

-Bir yumurta

-3-4 yemek kaşığı un

-4 yemek kaşığı sıvıyağ

-3 su bardağı domates sos

-2 yemek kaşığı kıyılmış maydanoz

-1 çay kaşığı tuz

-Baharat

YAPILIŞI

Ekmek içlerini ayıralım ve mutfak robotundan geçirelim. Soğanı rendeleyelim ve suyunu sıkalım.Sarımsakları ezelim. Bir kap içinde kıyma, ekmek içi, yumurta, kıyılmış maydanoz, soğan suyu, sarımsak, baharatlar ve tuzu karıştıralım, yeterlice yoğuralım. Köfte hamuruna bir çay bardağı su ek edip tekrar yoğuralım. Köfte hamurunu dinlendirelim ve 50 lokmaya bölelim. Yuvarlak top köfteler hazırlayalım. Unu bir tabağa eleyelim, köfteleri una bulayıp yağda kızartalım. Domates sosu bir tavada pişirelim, istediğimiz baharatları ekleyelim. Köftelerimizin üzerine dökerek servise alalım. Afiyet olsun.