Urban Savunma Genel Müdürü Fazıl Hızal, 2020 yılında silah sistemleri ve silah teknolojilerine yönelik çalışmalarda bulunmak üzere daha evvel yerli olarak geliştirdikleri teknolojiler ile öz kaynakları ve Türk mühendisleriyle faaliyete başladıklarını söyledi. Hızal, geçen müddette silah üretim ve NATO güvenlik müsaadelerini de aldıklarını lisana getirdi.
Bu kapsamda namlu ve silahın tamamını (tam atım silah sistemi) ürettiklerini anlatan Hızal, klasik barutlu silah sistemleri yanında yönlendirilmiş güç silahları olan elektromanyetik top ve hibrit silah sistemleri geliştirmeye devam ettiklerini lisana getirdi.
Son devirde tasarım ve üretiminde ithalata bağımlı olan orta ve büyük kalibre namluların ömrünün ve performansının artırılmasına odaklandıklarını söz eden Hızal, şunları kaydetti:
“Bu kapsamda seramik alaşım namlu üretimi üzerinde duruyoruz. 12,7’den 155 milimetre kalibreye kadar tüm orta ve büyük kalibre namluları seramik alaşım üretebiliyoruz. Bu, şu anda kullanılan konvansiyonel namlulardan çok daha ucuza, çok daha uzun ömürlü ve atış performansı yüksek bir namlu demek oluyor. Firmamızda ve çalıştığımız kurum ve şirketler ile yaptığımız testlerde 1000’li adetli atışlarda namlularda rastgele bir aşınma ya da korozyon görülmedi. Deniz Kuvvetleri ve Makine ve Kimya Sanayisi AŞ (MKE AŞ) ile testle devam ediyoruz.”
Tersaneler Genel Müdürlüğü ile stratejik iş birliği
Deniz Kuvvetleri Tersaneler Genel Müdürlüğü ile stratejik iş birliği mutabakatı yaptıklarını lisana getiren Hızal, bu doğrultuda Deniz Kuvvetlerinin kullanmakta olduğu namluların seramik alaşımlarla modernizasyonu manasında başlattıkları çalışmanın yaklaşık 2 yıldır sürdüğü bilgisini verdi. Hızal, ayrıyeten 2 ülkeyle de namlu ve silah üretimine yönelik görüşmeler yürüttüklerini bildirdi.
Namlu imalatıyla ilgili birçok yeni teknolojiyi kendi ürettikleri makinalarla uyguladıklarına işaret eden Hızal, şöyle konuştu:
“Klasik namlu üretiminde bilhassa ağır ve büyük kalibre namlular dövme, ezme, soğuk çekme, talaşlı imalat üzere çalışmalarla üretilir. Bunlar ağır bir altyapıya, önemli makine parkı ile imalat mühletlerine ve maliyetlere karşılık gelir. Biz elektro erozyon teknolojisini kullanarak yiv-setleri ve refrakter gereçlerle namlunun çelik yapısını seramik alaşım haline getirerek namluyu çok daha güçlü, çok daha süratli ve ucuza yapabiliyoruz. Bunları büsbütün kendi öz kaynaklarımız ile yerli imkanlarla, Türk mühendisler ile yapıyoruz. Rastgele bir teknoloji ithalatı ve aksine mühendislik kullanmıyoruz. Münasebetiyle yurt dışına bir bağımlılığımız yok. Mevcut bir namlunun aynısının üretimi yahut kendi tasarladığımız bir namlunun üretimi bizim için mümkün oluyor.”
Namluların tasarımı, dizaynı yurt dışı menşeli olduğu için balistik, imalat, materyal olarak makinanın kesme ağzından çeliğe kadar geçmişte ithalat bağımlılığı olduğunu lisana getiren Hızal, şu tabirleri kullandı:
“MKE AŞ ve birtakım yerli üreticiler bu çelikleri rahatlıkla Türkiye’de üretiyorlar. Biz de bunları işleyebilecek teknolojilere sahibiz. Bizim üzere yeni teknolojilerle namlu üreten öbür firmalar da var. Silahın en çok değişen ve en maliyetli kesimlerinden biri namlu. Namluyu performans olarak değiştirdiğinizde silahı da geliştirme talihiniz oluyor. Daha süratli mermiler, daha yüksek güçlü mühimmatlar kullanabiliyorsunuz. Bir sonraki kademede ise bu gelişmeler geliştirmekte olduğumuz hibrit, elektromanyetik silahların platformlarda daha süratli hayata geçmesini sağlayacak. O mevzulardaki çalışmalarımız da devam ediyor lakin şu anda acil muhtaçlıklar bu istikamette olduğu için bu bahisteki eserlerimizi sunduk.”
En az 2 kat daha uzun ömürlü namlular
Kaplama olarak algılansa da seramik alaşımla çelik yahut başka metallere refrakter gereçleri molekül yapısı olarak bağladıklarını anlatan Hızal, münasebetiyle gerecin olağan çelik haline nazaran korozyon, aşınma, ısıl dayanımı açısından çok yüksek performans gösterdiğini söyledi. Hızal, bu süreç uygun maliyetlerle yapıldığında krom ve gibisi klasik kaplamalara sahip örneklerine nazaran 2 kat daha uzun ömürlü namlular elde edilebildiğini, bunun alanda büyük avantaj sağladığını belirtti.
Fazıl Hızal, “Deniz Kuvvetlerinde 2 yılı aşkındır test edilen seramik alaşım namlularımız var. Bunların korozyon dayanımları görüldükten sonra Deniz Kuvvetleriyle çalışmalarımıza başladık. Bu sayede materyalin bakımı ucuzlayıp kolaylaşacak, operasyonel olarak ömrü artacak ve yurt dışından almak zorunda kalacağımız bir malzemeyi Türkiye’de uygun fiyatla temin etmiş olacağız.” dedi.
Barutlu sistemlerin seramik alaşım namlularının Deniz Kuvvetlerindeki testlerinin bu yıl tamamlanacağını bildiren Hızal, “2023’ten evvel yahut 2023 başında Deniz Kuvvetlerinin namlularını alanda görüyor olacağız. Bu namluları test etmek için oluşturduğumuz düzenekleri da 2 ülke ile görüşüyoruz. 2023’te bu ülkelere ihracat yapmayı planlıyoruz.” diye konuştu.