Cam sanatı Beykoz’dan dünyaya açılıyor - İncili Kadın

R. RUVEYDA OKUMUŞ

Türk cam sanatının dünyaya tanıtılmasıyla hedefiyle kurulan Beykoz Cam ve Billur Müzesi 10 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı merasimle açıldı. Ulusal Saraylar Başkanlığı’na bağlı Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nde Selçuklu’dan Osmanlı’ya 1500 cam eser yer alıyor. Beykoz korusunda toplam 390 dönüm yerde, yaklaşık 3 bin metrekarelik kapalı alana sahip müze binası Sultan Abdülaziz devranı devlet adamlarından Abraham Paşa (1833-1918) tarafından yaptırıldı. İnşasından sonra günümüze kadar ulaşmayı başaran ahır binası Ulusal Saraylar tarafından 3 yıl süren onarımla ihya edilerek Beykoz Cam ve Billur Müzesi olarak hizmete sunuldu.

Sultan II. Mahmud’un renkli camlarla bezeli merasim arabası

EN ESKİ TABAK 13. YY’DAN

Çağdaş müzecilik anlayışıyla hazırlanan ve 12 tematik kısım bulunan müzede gülabdânlar, laledânlar, vazolar, kâseler, sürahiler, çeşmibülbüller, Memlük kandilleri, Osmanlı revzenleri, Avrupa camları, cam bahçe, kristal piyano ile Sultan II. Mahmud’un renkli camlarla bezeli saltanat arabası ziyaretçilerin beğenisine sunulan yapıtlardan kimileri. 1237-1246’ya tarihlendirilen özgür üfleme tekniğiyle yapılan, mine ve yaldızlarla dekore edilen Kubadabad Tabağı müzedeki en eski eser olarak kabul ediliyor. Türk camlarının yanı sıra Osmanlı sarayları için üretilmiş cam eserler de müzede yer alıyor.

Kubadabad Tabağı

KÜTÜPHANE OLUŞTURULDU

Müzede stant salonlarının yanında cam sanatıyla ilgili bir kütüphane de oluşturuldu. Türkçe başta olmak üzere yabancı lisanda 600 yapıtın yer aldığı kütüphane, vadeli stant alanı, çocuklara yönelik eğitici atölyesi, seçkin lezzetler sunan kafesi ve cam yapıtların satışa sunulduğu ikramlık eşya ofisi bulunuyor.

Memlük Meliki Nasureddin Hasan İbn Muhammed’in, Gelibolu’nun fethini kutlamak hedefiyle Orhan Gazi’ye armağan ettiği kandil. XIV. yy’a ilişkin yapıtın üzerinde Işık Müddeti 35. ayetten bir kısım yazılıdır.

ORMANLIK ALAN İÇİNDE

Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nin de yer aldığı toplam 390 dönüm ormanlık alan, 117 farklı ağaç çeşidine mesken sahipliği yapması bakımından botanik müze özelliğiyle de dikkat çekiyor.