“Osmanlı arşivlerinde Ebubekir Efendi’ye ait kıymetli bilgiler var. Bu vesikalar, Ebubekir Efendi’nin seyit olduğunu, hatta seyitlik müessesinin son temsilcisinin ailesinden olan Abdülrezzak İlmi Efendi olduğunu gösteriyor. O, Erzurum’un yetiştirdiği büyük bir müderris, alim ve şairdi. Türkiye’yi ve bilhassa memleketi Erzurum’u hiç unutmadı. Dedem, Afrika’ya gittiğinde oradaki Müslümanlara İslamiyet’i anlattı. İngilizce, Arapça Farsça bilen dedem, 3 ay üzere kısa bir müddette onların lisanını de öğrenerek bir ilmihal yazdı.”
Afrika’da geçen hayatı boyunca daima Türklerle tanışmak istediğini anlatan Hişam Nimetullah Efendi, “Bu istediğim 1954’te bir Türk gemisinin Cape Town’a gelmesiyle oldu. Geminin Türkiye’den geldiğini öğrenenler, kaptana, ‘Burada bir Türk ailesi yaşıyor’ demiş. Kaptan ve beraberindeki Türk yolcular bizi ziyarete geldi. Birinci defa kendi milliyetimden insanları görmenin memnunluğunu anlatacak söz bulamıyorum. Güya yıllardır tanışıyormuşuz üzere çabucak kaynaştık, çok sıcak bir münasebet kurduk.” diye konuştu.
Türkiye’ye birinci kere 1994’te gelme fırsatı bulduğunu lisana getiren Hişam Nimetullah Efendi, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“O vakit Türk kimlik kartım olmasa da her vakit anavatanımda olmanın memnunluğunu yaşadım, hiç yabancılık çekmedim. Türkçe konuşamasam bile kalplerimizle bakışlarımızla anlaştık. Bu vakte kadar bir çok defa Türkiye’ye geldim. Tatillerimizi de ailecek daima burada geçiriyoruz lakin bu sefer farklı bir his ile geldim. Her kezinde Güney Afrika pasaportu ile geliyordum bu sefer Türk pasaportu ile geldim. Bu beni çok memnun etti. Artık Türkiye’de tanıştığım insanlara gururla Türk pasaportuyla kimlik kartımı gösteriyorum ve ‘Ben Türküm, Osmanlı torunuyum, Afrika’daki Türk ailesiyiz.’ diyorum.”
“Bir yanım bu yüzden daima buruk kalacak. 79 yaşındayım, bu yaştan sora ne Türkçe öğrenebilirim ne de buraya yerleşip yeni bir sistem kurabilirim. Lakin çocuklarım ve torunlarım ismine çok memnunum. 3 oğlum 5 de torunum var. Onlar da Türk kimliklerini aldılar ve buraya yerleşmek istiyorlar. Gençler için yeni bir nizam kurmak, lisan öğrenmek daha kolay. Ayrıyeten Güney Afrika’da çok önemli güvenlik meseleleri var. Türkiye herkesin can ve mal güvenliğinin olduğu güçlü ve büyük bir ülke, istediğimiz üzere yaşıyoruz. Bu çok büyük bir nimet.”
Yıllardır Afrika’da eşiyle birlikte öğretmenlik yaptığını belirten Hişam Nimetullah Efendi, “Adeta Türkiye’nin Güney Afrika’daki kültür elçisi üzere çalışıyorum. Bundan memnunluk duyuyorum ve büsbütün içimden gelerek yapıyorum. Bu vakte kadar 50 binden fazla öğrencim oldu, onlara daima Türkiye’yi anlattım. Türkiye dışardan baktığınızda, güçlü ve gelişmekte olan bir ülke olarak görülüyor, bu da beni çok gururlandırıyor.” diye konuştu.
“Ey Recep Tayyip Erdoğan, en samimi ve en adil / Dünyada seçilen onca önderin ortasında beyan ederim ki, en merhametli başkan / En pahalısı ve en kararlısı / Gazze’deki Filistinli mazlumlara / Suriye’nin sefil ve aç beşerlerine oldun umut/ Allah seni korusun, ebediyen güçlü kılsın sevgili lider / Allah’ın hukukunu tanımayanlar ve gönüllerinde sevgiyi yitirenler hariç / Binlerce insan ismini çığırıyor, sen ki onu hak eden / Senin ülkende huzur buldu / O çaresiz anneler, babalar, çocuklar, muhtaçlar ve yolunu şaşıranlar / Bu dünyada ve ahirette her mahfilde / Allah seni mükafatlandırsın inşallah / Sana her iki hayatta da dehşet yok, Reis-i Cumhur Erdoğan,
Rabbim sana daima yakın olsun, korusun seni / Yaşantınla bize öğrettiğin yalnızca doğruluk için yaşadığın / Berbat niyetlilerin uğraşlarını boşa çıkardığın için Allah seni korusun inşallah.”